Bir zamanlar uzak diyarlarda REZA adlı bir adam yaşıyordu. Tembel, kolaycı biri olarak tanırdı insanlar onu. Birkaç kez hırsızlık yaptığı da olmuştu. Ama her defasında affedilmiş, dolayısıyla başı hiç derde girmemişti.
Daha önceki tecrübelerinden de cesaret alarak, yine hırsızlık yapmaya karar verir. Planına göre, yöredeki tarlalardan soğan çalacak ve onları pazarda yüksek bir karla satacaktır. Havanın güzel olduğu, gökyüzünün pırıl pırıl olduğu bir gece işini de hayli kolaylaştıracaktır.
Artık zaman gelmiştir. Sırtına bir sepet yükleyip atıyla komşu tarlaya giriverir. Kimsenin orada olmadığından emin olduktan sonra tam 100 tane soğan toplayarak sepetine yerleştirir. Sepet sonuna kadar dolmuştur soğanları atına yükleyip evine dönmeye karar verir. Tam o anda nedenini anlayamadığı bir şekilde atı kişnemeye başlar.
Plan tam anlamıyla suya düşmüştür. Çiftliğin sahibinin karısı sesi duymuş ve eşiyle çocuklarını uyandırmıştır. Sonrası malum…
ndini Kadı’nın karşısında, çalmış olduğu 100 soğanın hesabını verirken bulur. Yargılama sonucunda Kadı, Reza´ya 3 cezadan birini tercih etmesini söyler.
1-Çaldığı 100 soğan karşılığında komşusuna 100 altın ödemek,
2-Çaldığı 100 soğan karşılığında komşusundan 100 kırbaç yemek,
3-Çaldığı 100 soğan karşılığında 100 soğan yemek,
Reza tüm yaşamında olduğu gibi, yine kolaycılığı seçip, cezalardan 100 soğan yemeyi tercih eder. Ama soğanları yedikçe içi çok fena olur. 25 soğandan sonra ise boğazı yanar ve daha önünde yenecek 75 soğanın olduğunu düşününce tüm bunların yerine 100 kırbaç yemenin daha iyi olduğunu düşünür.
Fakat 10 kırbaçtan sonra ağrıdan kıvranır ve daha çok acı çekmemek için 100 altını komşusuna vermeyi kabul eder…
KISSADAN HİSSEYE GELİNCE ;
Eğer Reza 100 altını baştan ödese ne olurdu? Acı Soğanları ve belini acıtan şiddetli kırbaç darbelerini yemekten kurtulurdu şüphesiz. Fakat yaşamda öyle değil midir? Önümüzde tercihler vardır ve en kısa çözüm dümdüz ve en sade olanıdır. Fakat bizler genelde yasamda zigzaglar, üçgenler, daireler çizerek o yoldan birazcık saparız ve yolumuzun bu olduğunu ifade ederiz Fakat sonunda hepsi aynı düz ve sade çözüme gider .. O elde ettiğimiz uzun yollar ve çizgiler mi? Onlarda hayat tecrübelerimizdir.