ha | hasır otugiller | hırlaşma |
ha bire | hasır,-srı | hırlaşmak |
habanera | hasıraltı | hırlatma |
habaset | hasırcı | hırlatmak |
habbe | hasırcılık,-ğı | hırlayış |
haber | hasırlama | hırlı |
haber ajansı | hasırlamak | hırpalama |
haber bülteni | hasırlanma | hırpalamak |
haberci | hasırlanmak | hırpalanış |
habercilik,-ği | hasırlı | hırpalanma |
haberdar | hasis | hırpalanmak |
haberdar etmek | hasislik etmek | hırpalatma |
haberdar olmak | hasislik,-ği | hırpalatmak |
haberleşme | hasiyet | hırpalayış |
haberleşmek | hasiyetli | hırpanî |
haberli | Hasköy (ilçe) | hırpanîlik,-ği |
haberlik,-ği | haslet | hırs |
habersiz | haspa | hırsız |
habersizce | hasret | hırsız adım |
habersizlik,-ği | hasretli | hırsız anahtarı |
Habeş | hasretlik,-ği | hırsız feneri |
Habeşî | hasretme | hırsız yatağı |
Habeşistan | hasretmek | hırsızlama |
habip | hasrolunma | hırsızlık etmek |
habis | hasrolunmak | hırsızlık yapmak |
habislik,-ği | hassa | hırsızlık,-ğı |
hac,-ccı | Hassa (ilçe) | hırslandırma |
hacamat | hassa askeri | hırslandırmak |
hacamat baltası | hassas | hırslanış |
hacamat etmek | hassasiyet | hırslanma |
hacamat yapmak | hassaslık,-ğı | hırslanmak |
hacamatçı | hassaten | hırslı |
hacamatlama | hasse | hırssız |
hacamatlamak | hasta | hırt |
haccetme | hasta bakıcı | hırtapoz |
haccetmek | hasta bakıcılık,-ğı | hırtapozluk,-ğu |
hacet | hasta etmek | hırtı pırtı |
hacet kapısı | hasta olmak | hırtlamba |
hacet penceresi | hastahane | hırtlık,-ğı |
hacet tepesi | hastahanelik etmek | Hırvat |
hacet yeri | hastahanelik olmak | Hırvatça |
hacı | hastahanelik,-ği | Hırvatistan |
hacı fışfış | hastalandırma | hısım |
hacı olmak | hastalandırmak | hısım akraba |
hacı yağı | hastalanış | hısımlık,-ğı |
hacıağa | hastalanma | hışıldama |
hacıağalık,-ğı | hastalanmak | hışıldamak |
Hacıbektaş (ilçe) | hastalık tablosu | hışıldatma |
Hacıbektaş taşı | hastalık,-ğı | hışıldatmak |
Hacılar (ilçe) | hastalıklı | hışıltı |
hacılar bayramı | hasut,-du | hışıltılı |
hacılar kuşağı (gök kuşağı) | hâşâ (asla) | hışıltısız |
hacılaryolu (Samanyolu) | haşa (kalın kumaş parçası) | hışım,-şmı |
hacılık,-ğı | haşarat | hışımlanma |
hacıyatmaz | haşarı | hışımlanmak |
hacıyolu (Samanyolu) | haşarıca | hışır |
hacim,-cmi | haşarılaşma | hışır hışır |
hacimli | haşarılaşmak | hışırdama |
hacimlice | haşarılık,-ğı | hışırdamak |
hacir,-cri | haşat | hışırdatma |
Hacivat | haşefe | hışırdatmak |
haciz,-czi | haşere | hışırdayış |
hacizli | haşhaş | hışırlık,-ğı |
haczetme | haşhaş yağı | hışırtı |
haczetmek | haşhaşhane | hışırtılı |
haç | haşıl | hışırtısız |
haçlama | haşıllama | hışlama |
haçlamak | haşıllamak | hışlamak |
haçlı | haşım haşım | hıyaban |
Haçlılar | haşır haşır | hıyanet |
haçvari | haşır huşur | hıyanetlik,-ği |
had,-ddi | haşırdama | hıyar |
hadde | haşırdamak | hıyarağa |
hadde fabrikası | haşırtı | hıyarağalık,-ğı |
haddehane | haşırtılı | hıyarağası |
haddeleme | haşin | hıyarcık,-ğı |
haddelemek | haşinleşme | hıyarcıl |
haddizatında | haşinleşmek | hıyarlaşma |
hademe | haşinlik,-ği | hıyarlaşmak |
hademeihayrat | haşir neşir | hıyarlık etmek |
hademelik,-ği | haşir,-şri | hıyarlık,-ğı |
hadım | haşiş | hıyarşembe |
Hadım (ilçe) | haşiv,-şvi | hız |
hadım ağası | haşiye | hızar |
hadım etmek | haşlama | hızarcı |
hadımlaştırma | haşlamak | hızarcılık,-ğı |
hadımlaştırmak | haşlamlılar | Hızır |
hadımlık,-ğı | haşlanış | hızla |
hadi | haşlanma | hızlandırılma |
hadim | haşlanmak | hızlandırılmak |
hâdis (meydana gelen) | haşlatma | hızlandırma |
hadis (Peygamber sözü) | haşlatmak | hızlandırmak |
hâdisat | haşmet | hızlanış |
hâdise | haşmetli | hızlanma |
hâdiseli | haşmetlû | hızlanmak |
hadisene | haşviyat | hızlı |
hâdisesiz | haşyet | hızlı akın |
hadsiz hesapsız | hat bekçisi | hızlı hücum |
haf | hat,-ttı | hızlılık,-ğı |
hafakan | hata | hızölçer |
hafazanallah | hata etmek | hibe |
hafız | hata vuruşu | hibe etmek |
hafıza | hatalı | hicap etmek |
hafızalı | hatasız | hicap,-bı |
hafızali (üzüm) | Hatay | hicaz |
hafızasız | hatıl | Hicaz |
hafızıkütüp,-bü | hatıllama | hicazkâr |
hafızlama | hatıllamak | hiciv,-cvi |
hafızlamak | hatır | hicran |
hafızlık,-ğı | hatır belâsı | hicret |
hafi | hatır hatır | hicret etmek |
hafi celse | hatır hutur | hicrî |
hafif | hatır senedi | hicrî takvim |
hafif hapis cezası | hatıra | hicvetme |
hafif para cezası | hatıra defteri | hicvetmek |
hafif sanayi,-i | hatırat | hicviye |
hafif sıklet | hatırlama | hiç |
hafif tertip,-bi | hatırlamak | hiç kimse |
hafif uyku | hatırlanma | hiçbir |
hafifçe | hatırlanmak | hiçbiri |
hafifleme | hatırlatma | hiççi |
hafiflemek | hatırlatmak | hiççilik,-ği |
hafifleşme | hatırlayış | hiçleme |
hafifleşmek | hatırlı | hiçlemek |
hafifleştirme | hatırsız | hiçleştirme |
hafifleştirmek | hatırşinas | hiçleştirmek |
hafifletici | hatif | hiçlik,-ği |
hafifletici sebep,-bi | hatim,-tmi | hiçten |
hafifletme | hatime | hidatit,-di |
hafifletmek | hatip,-bi | hidayet |
hafifleyiş | hatiplik,-ği | hiddet |
hafiflik etmek | hatmetme | hiddet etmek |
hafiflik,-ği | hatmetmek | hiddetlendirme |
hafifmeşrep,-bi | hatmi | hiddetlendirmek |
hafifseme | hatta | hiddetleniş |
hafifsemek | hattat | hiddetlenme |
hafifseyiş | hattatlık,-ğı | hiddetlenmek |
hafiften | hattıhareket | hiddetli |
Hafik (ilçe) | hatun | hiddetsiz |
hafit,-di | hav | hidra |
hafiye | hav hav | hidralar |
hafiyelik,-ği | hava | hidrasit,-di |
hafniyum | hava alanı | hidrat |
hafriyat | hava atışı | hidratlı |
hafriyatçı | hava basıncı | hidrobiyoloji |
hafta | hava bilgisi | hidrodinamik,-ği |
hafta arası | hava boşaltma makinesi | hidroelektrik santral,-li |
hafta başı | hava boşluğu | hidroelektrik,-ği |
hafta içi | hava değişimi | hidrofil |
hafta sonu | hava deliği | hidrofobi |
haftalık,-ğı | hava durumu | hidrofor |
haftalıkçı | hava düzenleyicisi | hidrograf |
haftalıklı | hava gazı | hidrografi |
hah | hava gazı beki | hidrojen |
haham | hava gazı fırını | hidrojen bombası |
hahambaşı | hava gazı sayacı | hidrojenleme |
hahambaşılık,-ğı | hava haritası | hidrojenlemek |
hahamhane | hava hukuku | hidrojeoloji |
hahamlık,-ğı | hava kanalı | hidrokarbon |
hahha | hava kapağı | hidrokarbonat |
hahhah | hava kesesi | hidrokarbür |
hahnyum | hava köprüsü | hidroklorik asit,-di |
hail | hava kuvvetleri | hidroksil |
haile | hava küre | hidroksit,-di |
hain | hava limanı | hidrolik,-ği |
haince | hava meydanı | hidroliz |
hainleşme | hava oyunu | hidrolog,-ğu |
hainleşmek | hava parası | hidroloji |
hainlik etmek | hava raporu | hidrometre |
hainlik,-ği | hava sahası | hidroplân |
haiz | hava süzgeci | hidrosefal,-li |
Hak dini | hava şartları | hidrosefali |
hak ediş | hava tahmini | hidrosfer |
hak etmek | hava taşı | hidrosiyanik,-ği |
hak yolu | hava tebdili | hidroskopi |
hâk,-ki (toprak) | hava ulaşımı | hidrostatik,-ği |
hak,-kkı (doğruluk) | hava üssü | hidroterapi |
Hak,-kkı (Tanrı) | hava yolu | hidrozol,-lü |
hak,-kki (oyma) | hava yuvarı | hidrür |
hakan | havacı | higrofil |
hakanlık,-ğı | havacılık,-ğı | higrometre |
hakaret | havacıva | higroskop,-bu |
hakaret etmek | havadan | higroskopik,-ği |
hakaretamiz | havadar | higrostat |
Hakas | havadis | higrotropizm |
Hakasça | havaî | hijyen |
hakça | havaî fişek,-ği | hijyenik,-ği |
hakçası | havaî mavi | hikâye |
hakem | havaîlik,-ği | hikâye birleşik zamanı |
hakem heyeti | havaiyat | hikâye etmek |
hakemlik,-ği | havalandırıcı | hikâyeci |
hakeza | havalandırılma | hikâyecilik,-ği |
hâkî | havalandırılmak | hikâyeleme |
hakikat olmak | havalandırma | hikâyeleştirme |
hakikat,-ti | havalandırmak | hikâyeleştirmek |
hakikaten | havalandırmalı | hikmet |
hakikatli | havalanma | hikmetihuda |
hakikatsiz | havalanmak | hilâf |
hakikatsizlik,-ği | havale | hilâfet |
hakikî | havale etmek | hilâfsız |
hakim (hikmet sahibi) | havaleli | hilâl,-li |
hâkim (yargıç) | havalename | hil'at,-ti |
hâkim olmak | havalı | hile |
hakimane | havalı fren | hile yapmak |
hâkimane | havali | hilebaz |
hâkimiyet | havan | hileci |
hâkimlik,-ği | havan topu | hilecilik,-ği |
hakir | havaneli (alet) | hilekâr |
hakkâk,-ki | havarî | hilekârlık,-ğı |
hakkaniyet | havarîlik,-ği | hileli |
Hakkâri | havas | hileli iflâs |
hakketme | havasız | hilesiz |
hakketmek | havasızlık,-ğı | hilkat,-ti |
hakkıhıyar | havhav (köpek) | hilkaten |
hakkıhuzur | havi | hilozoizm |
hakkında | havi olmak | Hilvan (ilçe) |
hakkısükût | havil,-vli | himaye |
hakkıyla | havlama | himaye etmek |
haklama | havlamak | himen |
haklamak | havlanma | himmet |
haklaşma | havlanmak | himmet etmek |
haklaşmak | havlatma | hin |
haklı | havlatmak | hindi |
haklı olmak | havlayış | hindiba |
haklılık,-ğı | havlı | hindici |
hakperest | havlıcan | Hindistan |
hakperestlik,-ği | havlu | Hindistan cevizi |
haksever | havlucu | Hindolog,-ğu |
hakseverlik,-ği | havluculuk,-ğu | Hindoloji |
haksız | havluluk,-ğu | Hindu |
haksızca | havra | Hinduizm |
haksızlık etmek | Havran (ilçe) | hinleşme |
haksızlık,-ğı | Havsa (ilçe) | hinleşmek |
hakşinas | havsala | hinlik,-ği |
hakşinaslık,-ğı | havsalası geniş | hinoğlu |
haktanır | havuç suyu | hinoğluhin |
haktanırlık,-ğı | havuç,-cu | Hint |
hakuran (kumru) | havuçlu kek | Hint armudu |
hal çaresi | havut,-du | Hint bademi |
hâl değişimi | havuz | Hint bamyası |
hâl ulacı | havuzcuk,-ğu | Hint bezelyesi |
hâl,-li (durum) | havuzlama | Hint biberi |
hal,-li (pazar yeri) | havuzlamak | Hint çiçeği |
hal,-l'i (tahttan indirme) | havuzlanma | Hint darısı |
hal,-lli (çözme, eritme) | havuzlanmak | Hint domuzu |
hala (babanın kız kardeşi) | havuzlu | Hint fıstığı |
hâlâ (henüz) | havuzsuz | Hint fulü |
Halaç | Havva | Hint gergedanı |
Halaçça | Havva ana | Hint güreşi |
halaoğlu | havvaanaeli (bitki) | Hint hıyarı |
halâs | havya | Hint horozu |
halâs etmek | havyar | Hint hurması |
halâs olmak | havza | Hint inciri |
halâskâr | Havza (ilçe) | Hint ipeği |
halat | hay | Hint irmiği |
halat çekme | haya (er bezi) | Hint kamışı |
halâvet | hayâ (utanma duygusu) | Hint keneviri |
halay | hayal etmek | Hint kertenkelesi |
halayık,-ğı | hayal gücü | Hint kestanesi |
halayıklı | hayal kırıklığı | Hint kirazı |
halayıklık,-ğı | hayal meyal | Hint pamuğu |
halaza | hayal olmak | Hint pirinci |
halazade | hayal oyunu | Hint safranı |
hâlbuki | hayal ülke | Hint sarısı |
haldır haldır | hayal,-li | Hint tavuğu |
hale | hayalci | Hint yağı |
halef | hayalcilik,-ği | Hint-Avrupa |
halef selef | hayalen | Hintçe |
halef selef olmak | hayalet | hinterlant,-dı |
halel | hayalhane | Hintli |
haleldar | hayâlı | hiperbol,-lü |
haleldar etmek | hayalî | hiperbolik,-ği |
haleldar olmak | hayalifener | hiperboloidal,-li |
halelenme | hayalli | hiperboloit,-di |
halelenmek | hayalperest | hipermetrop,-bu |
haleli | hayâsız | hipertansiyon |
hâlen | hayâsızca | hipnoz |
Halep çıbanı | hayâsızlık,-ğı | hipoderm |
halet | hayat | hipodrom |
haletiruhiye | hayat adamı | hipoglisemi |
hal'etme | hayat ağacı | hipopotam |
hal'etmek | hayat arkadaşı | hipopotamgiller |
halfa | hayat dolu | hipostaz |
Halfeti (ilçe) | hayat düzeyi | hipotansiyon |
half-time | hayat felsefesi | hipotenüs |
halhal | hayat kadını | hipotetik,-ği |
halı | hayat kavgası | hipotez |
halıcı | hayat memat | hippi |
halıcılık,-ğı | hayat memat meselesi | hippilik,-ği |
hali | hayat mücadelesi | his,-ssi |
hâli duman | hayat pahalılığı | hisar |
Haliç | hayat seviyesi | hisarbuselik,-ği |
haliç,-ci | hayat sigortası | Hisarcık (ilçe) |
halife | hayat standardı | hisleniş |
halifelik,-ği | hayat suyu | hislenme |
hâlihazır | hayat şartları | hislenmek |
halik,-kı | hayat tarzı | hisli |
halile | hayat tecrübesi | hisse |
halim | hayat umudu | hisse senedi |
halim selim | hayatî | hissedar |
halis | hayatiyet | hissedilme |
halis muhlis | haybe | hissedilmek |
halisane | haybeci | hisseişayia |
halita | hayda | hisseişayialı |
haliyle | haydalama | hisseli |
halk | haydalamak | hisset |
halk ağzı | haydalanma | hissetme |
halk avcılığı | haydalanmak | hissetmek |
halk avcısı | haydama | hissettirme |
halk bilgisi | haydamak | hissettirmek |
halk bilimci | haydarî | hissî |
halk bilimi | haydarî yaka | hissikablelvuku,-u |
halk bilimsel | Haydarpaşa | hissiselim |
halk dili | haydi | hissiyat |
halk edebiyatı | haydin | hissiz |
halk etmek | haydindi | hissizlik,-ği |
halk evi | haydisene | histerezis |
halk evleri | haydut,-du | histoloji |
halk matinesi | haydutluk etmek | hiş |
halk müziği | haydutluk,-ğu | hişt |
halk odası | hayhay | hitabe |
halk oylaması | hayhuy | hitaben |
halk ozanı | hayıf,-yfı | hitabet |
halk yardakçılığı | hayıflanma | hitam |
halk yardakçısı | hayıflanmak | hitan |
halka | hayır (yok, olmaz) | hitap etmek |
halka dizilişli | hayır sahibi | hitap,-bı |
halka olmak | hayır,-yrı (iyilik) | Hitit |
halka oyunları | hayırdua | Hititçe |
halka yay | hayırdua etmek | Hititolog,-ğu |
halkacı | hayırhah | Hititoloji |
halkalama | hayırlaşma | hiyerarşi |
halkalamak | hayırlaşmak | hiyeroglif |
halkalanış | hayırlı | hiza |
halkalanma | hayırperver | hizalama |
halkalanmak | hayırsever | hizalamak |
halkalayış | hayırseverlik,-ği | Hizan (ilçe) |
halkalı | hayırsız | hizip,-zbi |
halkalı damar | hayırsızlık,-ğı | hizipçi |
halkalı gözler | hayız,-yzı | hizipçilik,-ği |
halkalılar | haykırı | hizipleşme |
halkamsı | haykırış | hizipleşmek |
Halkapınar (ilçe) | haykırışma | hizmet |
halkavî | haykırışmak | hizmet akdi |
halkçı | haykırma | hizmet etmek |
halkçılık,-ğı | haykırmak | hizmet içi eğitim |
halkiyat | haykırtı | hizmetçi |
halkoyu | haykırtma | hizmetçilik,-ği |
hallaç,-cı | haykırtmak | hizmetkâr |
hallaçlık,-ğı | haylaz | hizmetkârlık,-ğı |
hallenme | haylazca | hizmetli |
hallenmek | haylazlaşma | hobi |
halleşme | haylazlaşmak | hoca |
halleşmek | haylazlık etmek | Hocalar (ilçe) |
halletme | haylazlık,-ğı | hocalık etmek |
halletmek | hayli | hocalık,-ğı |
hallice | haymana | hodan |
hallihamur (olmak) | Haymana (ilçe) | hodangiller |
hallolma | haymatlos | hodbehot |
hallolmak | Hayrabolu (ilçe) | hodbin |
hallolunma | hayran | hodbinlik,-ği |
hallolunmak | hayran olmak | hodkâm |
halojen | hayranlık,-ğı | hodkâmlık,-ğı |
hâlsiz | hayrat | hodpesent,-di |
hâlsizce | Hayrat (ilçe) | hodri meydan |
hâlsizleşme | hayret | hohlama |
hâlsizleşmek | hayret etmek | hohlamak |
hâlsizlik,-ği | hayrola | hokey |
halt | hayrülhalef | hokka |
halt etmek | haysiyet | hokkabaz |
halter | haysiyet divanı | hokkabazlık,-ğı |
halterci | haysiyetiyle | hol,-lü |
haltercilik,-ği | haysiyetli | holding |
halûk | haysiyetsiz | holdingleşme |
halvet | haysiyetsizlik,-ği | holdingleşmek |
halvet olmak | hayta | Hollânda |
halvethane | haytalık etmek | Hollândalı |
Halvetî | haytalık,-ğı | holmiyum |
ham | hayvan | holosen |
ham besi suyu | hayvan bilimci | holotüritler |
ham ervah | hayvan bilimi | homojen |
ham gaz | hayvan kömürü | homojenlik,-ği |
ham hayal,-li | hayvanat | homolog,-ğu |
ham hum | hayvanat bahçesi | homonim |
ham madde | hayvanca | homoseksüel |
ham payı | hayvancık,-ğı | homoseksüellik,-ği |
hamail | hayvancılık,-ğı | homoteti |
hamak,-ğı | hayvanî | homotetik,-ği |
hamakat,-ti | hayvaniyet | homur homur |
hamal | hayvanlaşma | homurdanış |
hamal camal | hayvanlaşmak | homurdanma |
hamal sırığı | hayvanlık etmek | homurdanmak |
hamalbaşı | hayvanlık,-ğı | homurtu |
hamaliye | hayvansal | homurtulu |
hamallık yapmak | haz,-zzı | homurtusuz |
hamallık,-ğı | haza | hona |
hamam | hazakat,-ti | Honaz (ilçe) |
hamam anası | hazakatli | Honduras |
hamam böceği | hazan | Honduraslı |
hamam böceğigiller | hazar | hop |
hamam otu | Hazar | hop hop |
hamam takımı | Hazarca | Hopa (ilçe) |
hamam tası | hazarî | hoparlör |
hamam yapmak | hazcı | hoplama |
hamamcı | hazcılık,-ğı | hoplamak |
hamamcılık,-ğı | hazfetme | hoplatılma |
hamamlık,-ğı | hazfetmek | hoplatılmak |
Hamamözü'nü (ilçe) | hazık | hoplatış |
hamarat | hazım,-zmı | hoplatma |
hamaratça | hazımlı | hoplatmak |
hamaratlaşma | hazımsız | hoplayış |
hamaratlaşmak | hazımsızlık,-ğı | hoppa |
hamaratlık,-ğı | hazın | hoppaca |
hamaset | hazır | hoppadak |
hamasî | hazır çorba | hoppala |
hamaylı | hazır değer | hoppala bebek,-ği |
Hambelî | hazır etmek | hoppalık etmek |
hamburger | hazır kahve | hoppalık,-ğı |
hamburgerci | hazır ol | hopurdatma |
hamdüsena | hazır ol duruşu | hopurdatmak |
Hamel (Koç burcu) | hazır olmak | hor |
hamhalat | hazır para | hora |
hamız | hazır yemek | horanta |
hami | hazır yiyici | horasan |
Hamî | hazırcevap,-bı | Horasan (bölge; ilçe) |
hamil | hazırcevaplık,-ğı | horasanî |
hamil olmak | hazırcı | Horasanlı |
hamile | hazırcılık,-ğı | horhor |
hamilelik,-ği | hazırlama | horlama |
hamilen | hazırlamak | horlamak |
hamilikart | hazırlanış | horlanış |
haminne | hazırlanma | horlanma |
hamisiz | hazırlanmak | horlanmak |
hamiş | hazırlatma | horlayış |
hamiyet | hazırlatmak | hormon |
hamiyetli | hazırlayış | hornblent,-di |
hamiyetperver | hazırlık devresi | horon |
hamiyetperverlik, -ği | hazırlık dönemi | horoz |
hamiyetsiz | hazırlık sınıfı | horoz ağırlık,-ğı |
hamiyetsizlik,-ği | hazırlık,-ğı | horoz akıllı |
hamla | hazırlıklı | horoz dövüşü |
hamlacı | hazırlıklı olmak | horoz kafalı |
hamlaç,-cı | hazırlıksız | horoz mantarı |
hamlama | hazırlıksız olmak | horoz sıklet |
hamlamak | hazırlop | horoz şekeri |
hamlaşma | hazin | horoz vakti |
hamlaşmak | hazine | horozayağı (burgu) |
hamle | hazinedar | horozbina |
hamle etmek | hazinedarlık,-ğı | horozbinagiller |
hamle yapmak | haziran | horozcuk otu |
hamleci | haziran böceği | horozgözü (bitki) |
hamletme | hazire | horozibiği (bitki) |
hamletmek | hazmetme | horozibiğigiller |
hamlık,-ğı | hazmetmek | horozlanış |
hamse | hazne | horozlanma |
hamsi | hazret | horozlanmak |
hamsigiller | Hazro (ilçe) | horozlaşma |
hamsikuşu (hamsi tavası) | hazzetme | horozlaşmak |
hamsin | hazzetmek | hortlak,-ğı |
hamt etmek | he | hortlama |
hamt,-dı | heba | hortlamak |
hamule | heba etmek | hortum |
hamur | heba olmak | hortumlu |
Hamur (ilçe) | hebenneka | hortumlu böcekler |
hamur boya | heccav | hortumlular |
hamur işi | hece | horul horul |
hamur tahtası | hece ölçüsü | horuldama |
hamurcu | hece vezni | horuldamak |
hamurculuk,-ğu | hece yutumu | horuldayış |
hamurkâr | hececi | horultu |
hamurlama | heceleme | hostes |
hamurlamak | hecelemek | hosteslik,-ği |
hamurlanma | heceli | hoş |
hamurlanmak | hecin | hoşaf |
hamurlaşma | hedef | hoşaflık,-ğı |
hamurlaşmak | hedef olmak | hoşbeş |
hamursu | hedefleme | hoşbeş etmek |
hamursuz | hedeflemek | hoşça |
Hamursuz Bayramı | heder | hoşça kal |
hamurumsu | heder etmek | hoşgörü |
hamut,-du | heder olmak | hoşgörücü |
han | hedik,-ği | hoşgörülü |
Han (ilçe) | hediye | hoşgörürlük,-ğü |
Hanak (ilçe) | hediye etmek | hoşgörüsüz |
hanay | hediyelik,-ği | hoşgörüsüzlük,-ğü |
hancı | hedonist | hoşhoş |
hancılık,-ğı | hedonizm | hoşlanış |
hançer | hegemonya | hoşlanma |
hançere | hekim | hoşlanmak |
hançerleme | hekimbaşı | hoşlaşma |
hançerlemek | Hekimhan (ilçe) | hoşlaşmak |
hançerlenme | hekimlik,-ği | hoşlaştırma |
hançerlenmek | hektar | hoşlaştırmak |
handan | hektogram | hoşluk,-ğu |
hande | hektolitre | hoşnut etmek |
handikap,-bı | hektometre | hoşnut olmak |
handiyse | helâ | hoşnut,-du |
hane | helâk etmek | hoşnutluk,-ğu |
hanedan | helâk olmak | hoşnutsuz |
hanedanlık,-ğı | helâk,-ki | hoşnutsuzluk,-ğu |
Hanefî | helâl etmek | hoşsohbet |
Hanefîlik,-ği | helâl hoş olsun | hoşt |
hanek | helâl olsun | hoşt hoşt |
haneli | helâl,-li | hoşur |
hanelik,-ği | helâlinden | Hotanto |
hanende | helâlleşme | hotoz |
hanendelik,-ği | helâlleşmek | hotozlu |
hangar | helâlli | hovarda |
hangi | helâllik,-ği | hovardaca |
hangisi | helâlzade | hovardalaşma |
hanım | hele | hovardalaşmak |
hanım böceği | helecan | hovardalık etmek |
hanım evlâdı | helecanlanma | hovardalık,-ğı |
hanım hanımcık,-ğı | helecanlanmak | hoyrat |
hanımanne | Helen | hoyratça |
hanımefendi | Helenist | hoyratlık etmek |
hanımefendilik,-ği | Helenistik,-ği | hoyratlık,-ğı |
hanımeli,-yi | Helenizm | hoyuk,-ğu |
hanımeligiller | helezon | hozan |
hanımgöbeği (tatlı) | helezonî | Hozat (ilçe) |
hanımlık,-ğı | helezonlaşma | hödük,-ğü |
hanımnine | helezonlaşmak | hödükçe |
hanımparmağı (tatlı) | helezonlu | hödükleşme |
hani | helik,-ği | hödükleşmek |
Hani (ilçe) | helikoit,-di | hödüklük etmek |
hanigiller | helikon | hödüklük,-ğü |
hanlık,-ğı | helikopter | höl |
Hanönü'nü (ilçe) | helis | höllük,-ğü |
hant hant | helisel | höpürdetme |
hantal | helke | höpürdetmek |
hantallaşma | hellim (peynir) | höpürtü |
hantallaşmak | helme | hörgüç,-cü |
hantallık,-ğı | helmelenme | hörgüçlü |
hanüman | helmelenmek | höst |
hap | helmeli | höşmerim |
hap etmek | helmintoloji | höt |
hapçı | helva | höykürme |
hapçılık,-ğı | helvacı | höykürmek |
hapır hapır | helvacı kabağı | höyük,-ğü |
hapır hupur | helvacı kökü | Hristiyan |
hapis,-psi | helvacılık,-ğı | Hristiyanlaşma |
hapishane | helvahane | Hristiyanlaşmak |
hapislik,-ği | helvalaşma | Hristiyanlaştırma |
haploloji | helvalaşmak | Hristiyanlaştırmak |
hapsedilme | helyodor | Hristiyanlık,-ğı |
hapsedilmek | helyograf | hristo teyeli |
hapsetme | helyoterapi | hu |
hapsetmek | helyum | hububat |
hapsettirme | hem | Huda |
hapsettirmek | hemati | hudayinabit |
hapşırık,-ğı | hematit | hudut boyu |
hapşırıklı | hematolog,-ğu | hudut dışı |
hapşırma | hematoloji | hudut,-du |
hapşırmak | hemayar | hudutlandırma |
hapşırtma | hemcins | hudutlandırmak |
hapşırtmak | hemdert,-di | hudutlu |
hapşu | hemen | hudutsuz |
haptetme | hemencecik | huğ |
haptetmek | hemfikir,-kri | hukuk |
har | hemhâl,-li | hukukçu |
har gür | hemhudut,-du | hukukçuluk,-ğu |
har har | hemodiyaliz | hukuken |
har hur | hemofil | hukukî |
hara | hemofili | hukuklu |
harabat | hemoglobin | hukuksal |
harabatî | hempa | hulâsa |
harabatîlik,-ği | hemşehri | hulâsa etmek |
harabe | hemşehrilik,-ği | hulâsaten |
harabelik,-ği | Hemşin (ilçe) | hulliyat |
haraç,-cı | hemşire | hulûl,-lü |
haraççı | hemşirelik,-ği | hulûs |
haraççılık,-ğı | hemşirezade | hulûskâr |
haraçlı | hemze | hulûskârlık,-ğı |
harakiri | hemzemin | hulya |
haram | hemzemin geçit,-di | hulyalaşma |
haram etmek | Hendek (ilçe) | hulyalaşmak |
haram olmak | hendek,-ği | hulyalaştırma |
haram para | hendese | hulyalaştırmak |
harami | hendesî | hulyalı |
haramilik,-ği | hengâm | humar |
haramsız | hengâme | humbara |
haramzade | hentbol | humbara ocağı |
haranı | hentbolcu | humbaracı |
harap etmek | henüz | humbarahane |
harap olmak | hep | humma |
harap,-bı | hep beraber | hummalı |
haraplaşma | hep birden | humus (organik toprak) |
haraplaşmak | hepatit | humus,-msu (bir tür yemek) |
haraplık,-ğı | hepatoloji | hun |
harar | hepçil | hunhar |
hararet | hepsi | hunharlık,-ğı |
hararetlendirme | hepten | huni |
hararetlendirmek | hepyek | hunnak |
hararetlenme | her | hunriz |
hararetlenmek | her bir | hurafe |
hararetli | her biri | hurç,-cu |
haraşo | her daim | hurda |
haraza | her gün | hurdacı |
harbe | her hâlde | hurdacılık,-ğı |
harbi (alet; hilesiz) | her nasılsa | hurdahaş |
harbî (savaşla ilgili) | her ne ise | hurdahaş etmek |
harbilik,-ği | her ne kadar | hurdalık,-ğı |
harbiye | her nedense | huri |
harbiyeli | her neyse | hurma |
harcama | her yerdelik,-ği | hurma ağacı |
harcamak | her zaman | hurma tatlısı |
harcanma | hercaî | hurmalık,-ğı |
harcanmak | hercaî menekşe | hurra |
harcayış | hercaîce | huruç,-cu |
harcı | hercaîlik,-ği | hurufat |
harcıâlem | hercümerç etmek | Hurufîlik,-ği |
harcırah | hercümerç,-ci | husuf |
harç,-cı | herek,-ği | husul,-lü |
harçlı | herekleme | husumet |
harçlık,-ğı | hereklemek | husus |
harçsız | hergele | hususî |
hardal | hergeleci | hususiyet |
hardaliye | hergelelik,-ği | hususuyla |
hardallı | herhangi | husye |
hardalsız | herhangi bir | huş |
hare | herif | huşu,-u |
harekât | herifçioğlu | huşunet |
hareke | herk | Hut |
harekeleme | herk etmek | hutbe |
harekelemek | herkes | huy |
harekeli | hertz | huy edinmek |
harekesiz | herze | huylandırma |
hareket | herzevekil | huylandırmak |
hareket etmek | hesabî | huylanış |
hareket noktası | hesap cetveli | huylanma |
hareketlendirme | hesap cüzdanı | huylanmak |
hareketlendirmek | hesap etmek | huylu |
hareketlenme | hesap günü | huysuz |
hareketlenmek | hesap işi | huysuzca |
hareketli | hesap kitap | huysuzlanış |
hareketlilik,-ği | hesap özeti | huysuzlanma |
hareketsiz | hesap uzmanı | huysuzlanmak |
hareketsizlik,-ği | hesap,-bı | huysuzlaşma |
harekî | hesapça | huysuzlaşmak |
harelenme | hesapçı | huysuzlaştırma |
harelenmek | hesaplama | huysuzlaştırmak |
hareli | hesaplamak | huysuzluk etmek |
harem | hesaplanış | huysuzluk,-ğu |
harem ağası | hesaplanma | huzme |
harem kâhyası | hesaplanmak | huzmeli |
Haremeyn | hesaplaşma | huzur |
haremlik,-ği | hesaplaşmak | huzur evi |
Harezmî yolu | hesaplayış | huzur hakkı |
harf,-fi | hesaplı | huzurlu |
harfendaz | hesaplı orun | huzursuz |
harfendazlık,-ğı | hesaplıca | huzursuzca |
harfi harfine | hesapsız | huzursuzluk,-ğu |
harfiyen | hesapsız kitapsız | hüccet |
harharyas | hesapsızca | hücre |
harharyasgiller | hesapsızlık,-ğı | hücre yutarlığı |
harıl harıl | heterojen | hücreler arası |
harılanma | heterotrof | hücum |
harılanmak | heterotrofi | hücum etmek |
harıldama | hevenk,-gi | hücum oyuncusu |
harıldamak | hevenkleşme | hücumbot |
harıltı | hevenkleşmek | hükmen |
harım | heves | hükmetme |
harın | heves etmek | hükmetmek |
haricen | heveskâr | hükmî |
haricî | heveskârlık,-ğı | hükmî şahsiyet |
hariciye | hevesleniş | hükmolunma |
hariciyeci | heveslenme | hükmolunmak |
hariciyecilik,-ği | heveslenmek | hükûmet |
hariç olmak | hevesli | hükûmet darbesi |
hariç,-ci | hevessiz | hükûmet etmek |
harika | hey | hükûmet kapısı |
harikulâde | heyamola | hükûmet konağı |
harim | heybe | hükûmet merkezi |
harir | heybeci | hüküm,-kmü |
haris | heybet | hükümdar |
harita | heybetli | hükümdarlık,-ğı |
haritacı | heybetlice | hükümlü |
haritacılık,-ğı | heyecan | hükümlülük,-ğü |
harlak,-ğı | heyecanlandırma | hükümran |
harlama | heyecanlandırmak | hükümranlık,-ğı |
harlamak | heyecanlanış | hükümsüz |
harlatma | heyecanlanma | hükümsüzlük,-ğü |
harlatmak | heyecanlanmak | hülle |
harlı | heyecanlı | hülleci |
harman | heyecansız | hümanist |
harman etmek | heyelân | hümanistleşme |
harman sonu | heyet | hümanistleşmek |
harman yapmak | heyetiyle | hümanizm |
harman yeri | heyhat | hümanizma |
harmancı | heyhey | hümayun |
Harmancık (ilçe) | heykel | hüner |
harmancılık,-ğı | heykelci | hünerli |
harmandalı | heykelci kalemi | hünersiz |
harmani | heykelcilik,-ği | hüngür hüngür |
harmaniye | heykelli | hüngürdeme |
harmanlama | heykeltıraş | hüngürdemek |
harmanlamak | heykeltıraşlık,-ğı | hüngürtü |
harmanlanma | heyulâ | hünkâr |
harmanlanmak | hezaren | hünkârbeğendi (yemek) |
harmanlatma | hezel | hünnap,-bı |
harmanlatmak | hezeyan | hünnapgiller |
harmanlık,-ğı | hezeyan etmek | hünsa |
harmonyum | hezimet | hür |
harnup,-bu | hezliyat | hür teşebbüs |
harp (çalgı) | hı | hürle |
harp akademileri | hıçkırık,-ğı | hürlük,-ğü |
harp dairesi | hıçkırış | hürmet |
harp etmek | hıçkırma | hürmet etmek |
harp malûlü | hıçkırmak | hürmeten |
harp okulu | hıçkırtma | hürmetkâr |
harp zengini | hıçkırtmak | hürmetli |
harp,-bi (savaş) | hıdiv | hürmetsiz |
Harran (ilçe) | hıdrellez | hürmetsizlik,-ği |
harrangürra | hıfz | Hürmüz |
hars | hıfz etmek | hürriyet |
hart | hıfzıssıhha | hürriyetçi |
hart hart | hık | hürriyetçilik,-ği |
hart hurt | hık mık | hürriyetperver |
harta | hık mık etmek | hürriyetsiz |
hartadak | hıltan | hürriyetsizlik,-ği |
hartadan | hıltar | hürya |
hartama | hımbıl | hürya etmek |
harttadak | hımbıllık,-ğı | hüseynî |
hartuç,-cu | hımhım | hüseynîaşiran |
has | hımhımlık,-ğı | hüsnühâl kâğıdı |
Hasankeyf (ilçe) | hımış | hüsnühâl,-li |
hasar | hıncahınç | hüsnühat,-ttı |
hasarlı | hınç,-cı | hüsnükabul,-lü |
hasat,-dı | hınçlı | hüsnükuruntu |
hasatçı | hınçsız | hüsnüniyet |
hasatçılık,-ğı | Hınıs (ilçe) | hüsnütelâkki |
hasbelkader | hınk | hüsnüyusuf |
hasbetenlillâh | hınzır | hüsran |
hasbıhâl etmek | hınzırca | hüsün,-snü |
hasbıhâl,-li | hınzırlık etmek | hüthüt |
hasbî | hınzırlık,-ğı | hüvelbaki |
hasbîlik,-ği | hır | hüviyet |
hasebi nesebi | hıra | hüviyet cüzdanı |
hasebiyle | hırbo | Hüyük (ilçe) |
haseki | hırboluk,-ğu | hüzün,-znü |
haseki sultan | hırçın | hüzünlendirme |
hasekiküpesi (bitki) | hırçınlaşma | hüzünlendirmek |
hasenat | hırçınlaşmak | hüzünleniş |
hasep,-bi | hırçınlık etmek | hüzünlenme |
hasepsiz nesepsiz | hırçınlık yapmak | hüzünlenmek |
haset etmek | hırçınlık,-ğı | hüzünlü |
haset,-di | hırdavat | hüzzam |
hasetçi | hırdavatçı | |
hasetlenme | hırdavatçılık,-ğı | |
hasetlenmek | hırgür | |
hasetli | hırıl hırıl | |
hasetlik,-ği | hırıldama | |
hasıl (ekin) | hırıldamak | |
hâsıl (olan, ortaya çıkan) | hırıldaşma | |
hâsıl olmak | hırıldaşmak | |
hâsıla | hırıldayış | |
hâsılat | hırıltı | |
hâsılatlı | hırıltıcı | |
hâsılı | hırıltılı | |
hâsılıkelâm | hırızma | |
hasım,-smı | hırka | |
hasımca | hırkalı | |
hasımlık,-ğı | hırkasız | |
hasır | hırlama | |
hasır otu | hırlamak |